Sultan II. Abdülhamid’in Hayatı (1842-1918)
Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı tarihinin en çok tartışılan padişahlarından biri olup, 33 yıl süren saltanatı boyunca hem iç hem de dış politikada köklü değişimlere imza atmıştır. 1876-1909 yılları arasında Osmanlı tahtında bulunan Abdülhamid, özellikle siyasi, ekonomik ve toplumsal alanlarda aldığı kararlarla Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecine katkıda bulunmuştur. Ancak yönetim tarzı, bir yandan merkezi otoriteyi güçlendirmeye yönelik politikalar içerirken diğer yandan baskıcı ve sansürcü uygulamalarla eleştirilmiştir. Özellikle İstibdat Dönemi olarak adlandırılan süreçte muhalefet üzerindeki baskılar artmış, saray merkezli bir yönetim anlayışı benimsenmiştir. Buna rağmen eğitim reformları, altyapı projeleri ve dış politikada denge politikaları izleyerek Osmanlı’nın bekasını koruma çabaları dikkat çekmiştir.

Sultan II. Abdülhamid’in Hayatı
ÇOCUKLUK VE GENÇLİK YILLARI
II. Abdülhamid, 21 Eylül 1842 tarihinde Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid ile Çerkes kökenli Tirimüejgan Kadınefendi’nin oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluk yıllarında saray terbiyesi alarak büyüdü ve eğitimine büyük önem verildi. Osmanlı sarayının geleneklerine uygun olarak özel öğretmenler tarafından yetiştirildi ve erken yaşta Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenerek çok yönlü bir entelektüel donanıma sahip oldu. Bunun yanı sıra Osmanlı müziğine büyük ilgi duydu ve ud çalmayı öğrendi.
Tahta çıkmadan önce ticaretle ilgilendiği ve marangozluk sanatına özel bir merakı olduğu bilinmektedir. Saray dışında vakit geçirdiği yıllarda halkın içindeki yaşamı gözlemleme fırsatı bulmuş ve çeşitli siyasi gelişmeleri yakından takip etmiştir. Ancak, Osmanlı hanedanına mensup olması nedeniyle doğrudan siyasete katılımı engellenmiş ve devlet işlerinden uzak tutulmuştur. Bu süreçte amcası Sultan Abdülaziz’in 1876 yılında tahttan indirilmesine ve ardından şüpheli ölümüne tanıklık etmiştir. Aynı yıl ağabeyi Sultan V. Murad’ın akli dengesinin bozulduğu gerekçesiyle tahttan çekilmesi, Osmanlı tahtının II. Abdülhamid’e devredilmesine zemin hazırlamıştır.
TAHTA ÇIKIŞI VE İLK YILLARI
1876 yılında Sultan V. Murad’ın ruhsal sağlığının bozulduğu gerekçesiyle tahttan indirilmesi üzerine II. Abdülhamid, Osmanlı tahtına çıktı. Ancak Osmanlı Devleti bu dönemde iç karışıklıklar ve ciddi ekonomik buhranlarla mücadele ediyordu. Devletin çöküş sürecini durdurmak amacıyla modernleşme ve reform hareketlerine hız verilmişti. Özellikle Mithat Paşa ve diğer reform yanlılarının baskıları sonucu, 23 Aralık 1876’da Kanun-i Esasi adıyla bilinen Osmanlı’nın ilk anayasası ilan edildi ve I. Meşrutiyet dönemi başladı. Bu anayasa ile padişahın yetkileri belirli ölçüde sınırlandırılırken, Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan adında iki meclisten oluşan yasama organı oluşturuldu.
Ancak, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) büyük bir yıkıma yol açtı ve Osmanlı Devleti ağır kayıplar verdi. Savaşın ardından imzalanan Ayastefanos Antlaşması ve Berlin Antlaşması ile Osmanlı önemli toprak kayıplarına uğradı. Meşrutiyetin getirdiği anayasal düzenin savaş şartları içinde istikrar sağlayamayacağını düşünen II. Abdülhamid, 13 Şubat 1878’de Meclis’i süresiz olarak kapattı ve anayasal yönetimi askıya alarak otoriter bir yönetim kurdu. Böylece Osmanlı Devleti’nde İstibdat Dönemi olarak adlandırılan süreç başlamış oldu.

Sultan II. Abdülhamid’in Hayatı
İSTİBDAT DÖNEMİ VE POLİTİKALARI
II. Abdülhamid’in tahta çıkışından sonra şekillenen dönem “İstibdat Dönemi” olarak adlandırılır. Devletin bekasını sağlamak amacıyla sansürü yaygınlaştırmış, istihbarat sistemini güçlendirmiş ve muhalefeti baskı altına almıştır. Sultan, merkezi yönetimi güçlendirmek için çeşitli adımlar atmış, saraydan yönetimi sürdürerek bakanların yetkilerini kısıtlamıştır.
EĞİTİM, KÜLTÜREL VE İMAR FAALİYETLERİ
Eğitim alanında önemli reformlar yapan II. Abdülhamid, modern okulların sayısını artırdı. Sanayi-i Nefise Mektebi, Darülfünun gibi kurumlar onun döneminde geliştirildi. Bunun yanı sıra Hicaz Demiryolu gibi önemli ulaşım projeleri hayata geçirildi.
DIŞ POLİTİKA VE OSMANLI DİPLOMASİSİ
II. Abdülhamid, dış politikada “denge politikaları” izleyerek Osmanlı’yı ayakta tutmaya çalıştı. İngiltere, Fransa ve Almanya ile dikkatli diplomatik ilişkiler kurarak çıkar dengesini gözetti. Aynı zamanda Pan-İslamizm politikası ile Osmanlı’nın müslüman nüfusuna vurgu yaparak Batı güçlerine karşı direnci arttırmayı amaçladı.
EKONOMİ POLİTİKALARI
Ekonomideki en önemli sorun Osmanlı Devleti’nin borçlarıydı. Duyun-u Umumiye’nin kurulmasıyla Osmanlı maliyesi yabancı denetime bırakılmak zorunda kaldı. Tarım, sanayi ve ticaret alanlarında reformlar yapılmasına rağmen borç yükü hafifletilemedi.

Sultan II. Abdülhamid’in Hayatı
II. MEŞRUTİYET VE TAHTTAN İNDİRİLİŞİ
1908’de II. Meşrutiyet ilan edilerek Osmanlı Meclisi yeniden açıldı. Ancak 31 Mart Vakası olarak bilinen isyan sonucu II. Abdülhamid, 1909 yılında tahttan indirildi ve Selanik’e sürgün edildi.
SON YILLARI VE ÖLÜMÜ
Selanik’teki sürgün yıllarının ardından 1912’de İstanbul’a getirildi ve Beylerbeyi Sarayı’nda yaşamını sürdürdü. 10 Şubat 1918’de hayata gözlerini yumdu.
II. Abdülhamid dönemi Osmanlı’nın en kritik süreçlerinden birini oluşturur. Baskıcı yönetim tarzına rağmen devletin modernleşmesi için attığı adımlar Osmanlı’nın son yıllarında belirleyici olmuştur. Bugün hala tarihçiler tarafından farklı bakış açılarıyla ele alınmaya devam etmektedir.